Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı

Hazırlık Sınıfı Öğrencilerine

Edi: “Ben Arapçayı sevmiyorum. O yüzden öğrenemiyorum da.”
Büdü: “Geçecek kadar öğrendim. Yeter bu kadar!”
***
Edi ve Büdü bu defa İlahiyat Fakültesi’nde okuyan iki hazırlık öğrencisi olarak karşımıza çıktı. Arapçayı öğrenemeyen ve belki de öğrenmek istemeyen, örneği bol, iki öğrenci.

İlahiyat Fakültesi mezunları ya MEB’de öğretmen, ya diyanette din görevlisi (imam, vaiz, Kur'an kursu öğreticisi, müftü) ya da üniversitelerde akademisyen olarak görev yaparlar. İlahiyat fakültesi mezunu olarak yapacağın her işte Arapça daima önüne gelecek. Kendini Arapça bilmeyen bir ilahiyat mezunu olarak asla tahayyül etme. 

Ey Cân! Dünyadaki hiçbir dil öğrenilemeyecek kadar zor değildir. Hele senin gibi üniversite sınavlarında iyi (belki üstün) başarı göstermiş bir genç için, dil öğrenememek, denizi geçip derede boğulmak gibi olur. Arapçanın senin kariyerin açısından vazgeçilmez olduğunu bilirsen, öğrenmek için iyi bir motivasyona sahip olursun. Bil ki, her türlü öğrenmenin birinci şartı, öğrenende bulunması zorunlu olan ilgidir. 

Arapça, İngilizce, tefsir, hadis veya fıkıh, adı ne olursa olsun, herhangi bir bilginin senin için önemli olduğuna inanırsan, o konuda ilgini uyandırmış olursun. İlgin uyandıktan ve önemine inandıktan sonra, çalışmak artık sıkıcı olmaktan çıkar. Severek çalışırsan, öğrenmenin tadına doyamazsın. 

Dil öğrenmekteki temel problem, vakit ayırmakla/ayırmamakla ilgilidir. Üniversite sınavını geçen kişiler olarak, sizin zekânız ve öğrenme becerilerinizle ilgili sorununuz olamaz. Ama hazırlık sınıfında iseniz, günde sadece iki üç saat çalışıyorsanız, ilerleyemezsiniz. İlerleyemeyince, üzerindeki yük ve baskı artar. Bu da sizin ilginizi ve motivasyonunuzu bitirir. 

Kendine sık sık “Ne pahasına olursa olsun, hazırlık sınıfında ben Arapçayı öğreneceğim.” diye telkinde bulun. 

Unutma: “Emek verdikçe seversin. Sevdikçe emek verirsin.

Ve yine unutma: Dil konusunda zorlanan ve bu süreçlerden geçmek zorunda kalan tek kişi sen değilsin. Daha elif ba’yı okumasını bilmeyen nice düz lise mezunu bu süreci başarıyla tamamladı. 

Ey Cân! Sen de yapabilirsin. Biz sana güveniyoruz. Lütfen sen de kendine güven!

Senin için Fuat Sezgin’den bir hatıra aktarıyorum. Umarım beğenirsin: 
Sefer Turan
Peki hocam... Hocanız Ritter sizden Arapça öğrenmenizi istiyor ve 6 ay eve kapanıyorsunuz ve Arapçayı öğreniyorsunuz.

Fuat Sezgin
Ben zaten Arapça öğrenmeye başlamıştım. Ama hiçbir mesafe kaydetmiyordum. Bütün gayretlerime rağmen hocam benden memnun değildi ilk aylarda. 1943 yılıydı. Almanlar, Bulgaristan’a girmişlerdi. Bizim hükümet, bütün üniversiteleri, mektepleri tatil etti. Hocam bana dedi ki: “Şimdi elinizde bir fırsat var. 6 aylık bir tatiliniz olacak, bu zaman içerisinde Arapçayı öğrenin.” Ben de zaten öyle düşünüyordum. Fakat bu söz bana çok tesir etti. Hakikaten 6 ay kendimi Arapça öğrenmeye verdim. Evimizde babamdan kalma 30 ciltlik bir Taberî Tefsiri vardı. Onu okumaya başladım. Başlangıçta anlamıyordum. Türkçe tefsirlerle karşılaştırarak, yavaş yavaş tefsirin içine girmeye çalıştım. Günde aşağı yukarı 17 saat çalışıyordum. Erken kalkıyordum, gece geç yatıyordum, evden hemen hemen hiç çıkmıyordum. 6 ay sonra Taberî Tefsiri’nin 30 cildini bitirmiş oldum. Başlangıçta hemen hemen hiç anlayamadığım bu tefsiri 6 ayın sonunda gazete gibi okuyordum. O hızla, yani 17 saatlik bir tempoyla çalışırsanız bunu siz de başarırsınız, bundan eminim. Sonbahardı, hocama gittim, ilk ders seminerinde bazı Alman âlimler, profesörler vardı. Hocam önüme Gazzalî’nin İhya’sını koydu ve “Okuyun bakalım!” dedi. Okudum. Gazzalî benim için artık belki bir mesele değildi. Hocam bana baktı, gülümsedi, sevindi, mesuttu. Orada beni biraz methetti. Benim için o an, hayatımın unutulmaz anıydı. Arapçada artık kitapları okuyabilecek hale gelmiştim. Artık başka dillere başvurmak lâzımdı!

Bilimler Tarihçisi Fuat Sezgin, haz. Sefer Turan, İstanbul: Timaş Yayınları, 2010, s. 15.
Share:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TÜRKİYE'DE DİNLER TARİHİ ÇALIŞMALARI

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

Translate

En Çok Okunanlar

ZAMAN GEZGİNİ