Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı

  • MECRA ATIF SİSTEMİ

    Makaleler ve kitaplar için atıf sistemi

  • MECRA ŞABLONU

    Zotero ve Mendeley programlarında kullanılmak üzere hazırlanmış Mecra şablonunu indirmek için tıklayınız.

Kitap Basımı ve Yeni Tarzlar 1


Eski bir çizgi film geldi bugün aklıma. Mucidin biri, zaman makinesi icat etmiş. Zaman yolculuğu yaparak tekerleğin ve ilkel arabaların yeni icat edildiği Taş Devrine gitmiş. Dönemin insanlarının kendi gelişimlerini doğal bir yolla sağlamaları için, Taş Devri insanlarına sonraki gelişmeleri ve yanlışlarını söylememeye karar vermiş. Ancak Taş Devri insanları, zaman yolculuğu yapan bu kişiyi biraz ahmak görmüşler ve alay etmeye başlamışlar. Zaman yolcusu bir sabretmiş, iki sabretmiş, sonunda dayanamayıp: 

“Bana bakın” diye haykırmış. “Asıl aptal sizsiniz. Şu yaptığınız taş ve sert tekerlekler var ya, işte o tekerleklerin yumuşak olması gerekiyor. Yumuşak yaptığınız şu yollarınızın da, aslında sert olması gerek.”

İşleri ters yapan sadece Taş Devri insanları değil. Bizim de bazı işlerimiz (çoğu mu demem gerek?) terstir. Mesela, kütüphanelerimiz kitap bakımından eksik ve zayıf, ama şahsi kütüpheneler zengindir. Ortalama bir kütüphanede, uzman bir akademisyenin uzmanlık alanıyla ilgili kitapların belki yarısı -o da iyimser bir tahminle- bulunur. Bizler, kütüphanede istediğimiz kitapları bulamadığımız için, şahsî kütüphanemizi zenginleştirmeye çalışmışız. Sorunu doğru tespit etmiş; çözümü yanlış yapmışız. Kütüphanede istediğimiz kitapları bulamıyorsak, bunun çözümü, şahsi kütüphaneleri zenginleştirmek değil, kütüphaneyi zenginleştirmektir. 

“E, akademisyenler, kitap kurtları kitap almasınlar mı?” diyenlere, peşinen söyleyeyim: 

Bu da, benim teklifimden çıkarılabilecek yanlış bir sonuç.


Share:

Kitap Basımı ve Yeni Tarzlar 2


Akademik çalışmalar, büyük çoğunluğu itibariyle, çok satan ve dolayısıyla gelir getiren bir uğraş değildir. Yayınevleri açısından düşünülecek olursa, depolarda binlerce kitabı belki yıllarca bekletmek gerekebilir. 

Yazar da ve muhtemelen yayınevi de akademik kitaplardan büyük (ve hatta küçük) kazançlar elde edemediğine göre, bu tür çalışmaların elektronik olarak (Pdf veya epub vb.) dağıtımı yapılabilir. 
Sistem şu şekilde işletilebilir: 

a) Umumi okuyucu için kitaplar elektronik ortamda çok cüz'i bir ücretle (belki ücretsiz olarak) sunulur.

b) Kütüphaneler için 300, 500 adet ciltli ve kaliteli baskılar yapılır. Bu baskı, tıpkı prestij baskılar gibi, fiyatlandırılabilir. Yayınevleri de genel akademik kitaptan elde edecekleri gelirleri, öncelikle kütüphaneler için hazırlanan bu baskılardan sağlarlar.
Share:

Kitap Basımı ve Yeni Tarzlar 3


Epub ve mobi gibi elektronik kitaplarda matbu ve pdf kitaplardaki gibi sabit sayfa numaraları vermek bilebildiğim kadarıyla pek mümkün olmuyor.

Epub veya mobi formatındaki akademik bir kitaba, akademik bir çalışmada referans göndermek yerine, çoğu araştırmacı kitabın matbu şeklindeki sayfa numarasını kullanmayı tercih etmektedir.

Bu noktada geçmişe bir yolculuk yapabilir ve belki de bu yolculukta doğru bir uygulama bulabiliriz.

Eski Yunan'da yazılan ilk felsefe eserlerini veya Ortaçağ'da yazılan bazı eserleri düşünün. Bu eserlerde sayfa numarası yerine paragraf numarası kullanılmıştır.

Aslında paragrafa yapılan referans, sayfa referansından daha avantajlı olabilir. Zira genelde, bir sayfada iki, üç veya daha fazla/az paragraf bulunur. Referans yapılan bir paragraftaki bilgiyi bulmak, sayfanın tümünde aynı bilgiyi bulmaktan çok daha kolay olabilir.

Paragraf numarası sistemi, epub ve mobi gibi elektronik kitaplara referans gösterme konusunda yaşanan sorunu da çözebilecek gibi görünüyor.


Share:

Münâfıkûn, 63/4

Bakınca, hayran kalırsın endamına,
Konuşsa, kulak verirsin kelamına.
Aslında odun gibi köksüz ve soysuzdurlar.
Yükselen her sesi, kendilerine düşmanlık sanırlar.
Halbuki asıl kendileri düşmanlık edip durmaktalar.
Bu nedenle sakınıp uzak durasın onlardan.
Allah'ından bulasıcalar! Nasıl da yüz çeviriyorlar Hakk'tan!




Share:

Şehitlerimiz

Tuzak kurarak müteammiden yedi yetişmiş insanımızın canına kıyan ve yaşam haklarını ellerinden alan kâtil yakalanmış ve biz onu kanun koruması altında yaşatmaya devam edeceğiz. 

Avrupa Birliği kriterlerine normal vatandaşların hak ve kazanımları konusunda değil de, suçluların korunmasında tam uyuyor olmak ne kadar tuhaf!

İdam cezasının insanlarımızı katleden ve suçu tam olarak kanıtlanmış terör suçluları için geri getirilmesi düşüncesini destekliyorum.

İdam cezası uygulanmadığında daha medeni olacağımızı, evladını kaybeden anaya, eşini kaybeden kadına ve hâlâ babasının geleceği günü bekleyen bebeklere ve çocuklara anlatmayı deneyin. Bakın bakalım, ne göreceksiniz boyunları bükülmüş o insanların gözlerinde. 

Empatimizi de sempatimizi de hak eden, eli kanlı kâtil terörist değil, mazlum ve mağdur şehit yakınlarıdır, hatta şehitlerimizdir.


Share:

TÜRKİYE'DE DİNLER TARİHİ ÇALIŞMALARI

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

Translate

En Çok Okunanlar

ZAMAN GEZGİNİ