Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı

  • MECRA ATIF SİSTEMİ

    Makaleler ve kitaplar için atıf sistemi

  • MECRA ŞABLONU

    Zotero ve Mendeley programlarında kullanılmak üzere hazırlanmış Mecra şablonunu indirmek için tıklayınız.

Şehîdân-ı Filistîn

Erişti visâle şehîdân, henüz sıyâma varmadan,
Demek ki geldi bu yıl kurban, girmeden şehr-i ramadan.



Share:

İsrail

Ey cân!

Müslümanlar; katil, ölçüsüz, kanun tanımaz ve insaniyetten çıkmış İsrail'i ne zaman dize getirir, biliyor musun?

Ne zaman ki, İsrail'de veya Amerika'da yaşayan bir Yahudi, markete gittiğinde bir Yahudi markasını (mesela çamaşır deterjanı Ariel'i) bırakıp, bir Müslüman markasını almayı tercih eder veya buna kendini mecbur hissederse, işte o gün Müslümanların zafer günüdür.

Sen buna talip ol, ey cân! Ağlayıp sızlayarak ya da feryad ü figan ederek değil, bu katil sürüsünü sana mecbur ederek başarıya ulaşmayı tercih et.

Bunu nasıl yapabileceğini düşün. İnanırsan, bir yolunu bulup başarabilirsin!

***

Filistin'de şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet; gazilerimize şifa dileklerimle...
Share:

Bölme, birleştir! Nefret etme, sev!


"Küfür içinde bulunanlar da, (bilhassa sizin karşınızda) birbirlerinin velîleri, yardımcıları ve destekçileridir. Eğer siz aynı şekilde birbirinize arka çıkmaz ve destek olmazsanız, yeryüzünde bir fitne, kargaşa ve çok büyük bir bozgunculuk patlak verir." (Enfâl, 8/73).
***
Öyle bir zamandayız işte. Bin yıldır birbirini aforoz ettikleri için bir araya gelemeyen Hıristiyanlar mezhepleri (Katolik ve Ortodokslar) ortak hareket etmenin, asgari müşterekler etrafında toplanmanın yollarını arayıp buluyorlar. Birlik olabiliyorlar. 
Düne kadar "Tanrı katili" diye Yahudileri aşağılayan, hor gören, insan yerine bile koymayan Hıristiyanlar, bugün Yahudilerle ittifak ve çıkar işbirliği yapıyorlar. Birlik olabiliyorlar. 
Buna mukabil, ne yazık ki, bizim insanımız ufak tefek kusurlarına bakarak, önemli/önemsiz bazı görüşlerini benimsemediği için müslüman kardeşini ötekileştiriyor. Müslümanları bölüyor. "Ehli Sünnet" temsilcisi iddiasıyla, kendileri gibi olmayanları dışlıyor; adeta onlara kâfir muamelesi yapıyor. 
Kimisi "o tarikatçı" diye ötekini dışlıyor; kimisi "o tarikat düşmanı" diye aynı şeyi yapıyor. 
Herkese kendi yaptığı hoş görünmüş. Kendisinden başkasını beğenmez olmuş. Âdem karşısında kibre kaplan şeytan gibi, bizim gibi düşünmeyenlerin karşısında kibirli, enaniyetli, üsten bakan, hor gören bir tür insî şeytanlara dönmüş nefislerimiz. 
Derdimiz, doğruyu açıklamak değil, beğenmediklerimizi şeytanlaştırıp taşlamaya dönmüş. 
İçinde bulunduğumuz yıllar, küçük ayrılıkların, küskünlüklerin devam ettirileceği bir dönem değil. 
Yukarıda verilen âyetin gereğini yapma, yani kâfirler gibi, Müslümanların da birbirinin yardımcısı, dostu, destekçisi ve velisi olma dönemidir. 
Böyle bir dönemde, kim ocu, bucu diye Müslümanları bölerse, bilsin ki Allah'ın emrine aykırı hareket etmektedir. 
Böyle bir dönemde kim küçük ayrılıkları derinleştirme peşine düşerse, emin olsun ki, kâfirlerin yardımcısı olmaktadır. 
Böyle bir dönemde kim Müslüman kardeşini sevmeyi değil de, nefret etmeyi öğretiyorsa, bilsin ki, bilmeyerek de olsa (bilerek olma ihtimalini düşünmek bile istemem) Allah'ın dinine ve Müslümanlara ihanet ediyor demektir. 
Ey cân!
Müslüman kardeşimiz (ehl-i sünnet kardeşim, tarikatçı kardeşim, tarikatçılık düşmanı kardeşim değil) dilimizden emin değilse, zarar görüyorsa, eleştirdiğimiz kesimden önce kendimize, kendi tavrımıza bakmamız gerekmez mi?
Ve's-selâm alâ meni't-tebea'l-hüdâ!
Share:

TÜRKİYE'DE DİNLER TARİHİ ÇALIŞMALARI

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

Translate

En Çok Okunanlar

ZAMAN GEZGİNİ