-
MECRA ATIF SİSTEMİ
Makaleler ve kitaplar için atıf sistemi
-
MECRA ŞABLONU
Zotero ve Mendeley programlarında kullanılmak üzere hazırlanmış Mecra şablonunu indirmek için tıklayınız.
Süleyman Sayar (ed.) & Muhammet Tarakçı (ed.) - İbn Hazm (2010)
Bursa
Müftülüğü ve Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi'nin organize ettiği ve 26-28
Ekim 2007 tarihlerinde Bursa'da gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı
İbn Hazm Sempozyumu'nun bildiri ve müzakere metinlerine aşağıdaki
bağlantıyı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Kitabın
ilk basımını gerçekleştiren ve bu baskıya ait kitapların bitmesinin
ardından e-kitap olarak ücretsiz dağıtılmasına izin veren Ensar
Neşriyat'a teşekkür ederiz.
Editörler: Süleyman SAYAR & Muhammet TARAKÇI
880 s. -- 2. Hamur-- Ciltsiz -- 16 x 24 cm
İstanbul, 2010, 1. Basım
ISBN : 9786055623456
Kalvinizm’de Kader Anlayışı (2010)
Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2010, c. 19, sy. 2, s. 93-119.
“Tanrı önceden bildiği kişileri Oğlu'nun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi…
Tanrı önceden belirlediği kişileri çağırdı, çağırdıklarını akladı.”[1]
Özet
Bu makalede Hıristiyanlıkta kader anlayışıyla ilgili üç temel soruya cevap bulunmaya çalışılmaktadır. İlk olarak seçilmişliğin mahiyeti ele alınacak ve “Tanrı ezelde sadece seçilmişleri mi, yoksa seçilmişlerin yanı sıra lanetlileri de belirlemiş midir?” sorusuna Kalvinizm’in verdiği cevap açıklanacaktır. İkinci olarak, seçilmişliğin iman ve iyi davranışlarla ilişkisi üzerinde durulacak ve insanların dünyadaki iyi veya kötü davranışların ezeldeki ilahî seçimde bir etkisinin olup olmayacağı tartışılacaktır. Son olarak, “Kurtuluştan mahrum bırakılan lanetlilerin ezelde belirlendiği kabul edilirse, bu kişilere karşı bir haksızlık yapılmış olur mu?” sorusuna cevap aranacaktır.
Nestorius ve Kristolojisi (2010)
Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2010, c. 19, sy. 1, s. 215-241.
“Başka hiçbir heretiğe Nestorius kadar haksızlık yapılmamıştır.”[1]
Özet
İstanbul patriği iken İsa Mesih’te iki şahıs bulunduğuna inandığı için Birinci Efes Konsili’nde aforoz edilen Nestorius, onbeş asır boyunca kendisine izafe edilen bu görüşle anıldı. Aforoz edilen pek çok heretik gibi onun da eserleri yakıldığı için, görüşleri muhaliflerinin eserlerinden öğrenildi. 1889 yılında eserinin Süryanice yazma bir çevirisi bulununca onun görüşlerini yeniden değerlendirme imkânı ortaya çıkmış oldu. Bu makalede, Nestorius’u aforoz edilmeye götüren tarihî süreç hakkında bilgi verildikten sonra, bizzat Nestorius’un eserine başvurularak onun İsa Mesih ile ilgili görüşleri belirlenmeye ve edinilen bilgiler ışığında kilisenin oluşturduğu onbeş asırlık Nestorius imajı değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Origen ve Alegorik Kitab-ı Mukaddes Yorumu (2010)
Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2010, c. 19, sy. 1, s. 183-213.
Özet
Greklerden itibaren kutsal metinlere uygulanan bir yorumlama yöntemi olan alegori, Philo ile birlikte ilk kez yahudi kutsal metinlerinin anlaşılmasında kullanılmıştır. Hıristiyan yorumcular arasında ise alegorik yöntemin zirve isminin Origen olduğu kabul edilir. Bu makale, alegorik yöntemin Origen’e kadarki tarihî gelişimini özetleyen bir girişin ardından, Origen’in alegorik Kitab-ı Mukaddes yorumunu örnekleriyle ortaya koymayı amaçlamaktadır. İlk dönem kilise tarihinde, başta Mopsuestialı Theodore olmak üzere Antakya ilahiyat okulunun temsilcileri alegorik yönteme karşı eleştiriler yöneltmişler ve Kitab-ı Mukaddes’i kelimelerin lafzî manalarıyla yorumlamak gerektiğini savunmuşlardır. Makale bu bağlamda bilhassa Mopsuestialı Theodore’un Origen’e yönelik eleştirilerine de yer vermektedir.
Arthur Jeffery & Muhammet Tarakçı (çev.) - Bîrûnî’nin Karşılaştırmalı Dinler Tarihine Katkısı (2010)
Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2010, c. 19, sy. 2, s. 315-352.
Makale (Pdf tam metin)
Prof. Dr. Arthur Jeffery
Çev. Muhammet TARAKCI**
Makale (Pdf tam metin)
Bîrûnî’nin Karşılaştırmalı Dinler Tarihine Katkısı*
Prof. Dr. Arthur Jeffery
Çev. Muhammet TARAKCI**
Bîrûnî’nin
daha somut bilimsel disiplinlere yaptığı katkıların önemi, onun, kendi
döneminde ve belki de benimsediği dinin tarihinde karşılaştırmalı dinler
tarihi çalışmalarına yaptığı katkılar bakımından sahip olduğu eşsiz
yerin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Onun dayanabileceği iyi bir
geleneğe sahip olduğu doğrudur. Eğer karşılaştırmalı dinler tarihi;
karşılaştırmalı anatomi veya karşılaştırmalı filolojide kullanılan
bilimsel yöntemlerin aynısıyla, yani, dinin öneminin daha iyi
anlaşılması için değişik dinî toplulukların inanç ve uygulamalarıyla
ilgili verilerin toplanması, düzenlenmesi, tasnif edilmesi ve başka
verilerle karşılaştırılması suretiyle dini incelemek anlamına geliyorsa,
bu çalışma disiplini, Bîrûnî’nin hayatını adadığı eserle aynı alanda
zaten uzun bir tarihî geçmişe sahipti.