Doğum Günü Olmayan Bir Günde İsa'nın Doğumunu Kutlamak
Bugün Hıristiyan yıllık ibadet ve kutlamalarının en önemli günlerinden biri, yani İsa'nın doğumu anısı kutlanan Noel.
Aslında bırakınız Hz. İsa'nın ne gün doğduğunu; hangi yıl doğduğu bile tartışmalıdır. Doğum yılını tam olarak bilemediğimiz birinin, doğum gününü nasıl bilebiliriz?
Aslında bilmiyoruz. İsa'nın doğum günü hakkında bildiğimiz bir şey varsa, o da, mevcut İncillerin bize haber verdiği üzere, İsa'nın doğumunda çobanların hayvanlarını gece otlatmaya çıkarmış olmalarıdır (Luka 2:8). Herhalde Kudüs havalisinde yılın bu vaktinde hayvanlarını gündüz değil de, gece otlatmayı tercih edecek çoban bulmak mümkün olamaz. Hayvanların gece otlatılmasının, aslında, gündüz sıcağından kaçıp, gece serinliğinden istifade etme amacı güttüğü düşünülürse, İsa'nın doğumunun yılın oldukça sıcak bir mevsiminde gerçekleşmiş olduğunu söylemek gerekir.
Peki, Hz. İsa kendi doğum gününü kutlamış mıdır?
Havariler, Noel'i kutlamış mıdır?
İlk dönem kilisesi Noel'i kutlamış mıdır?
Bu soruların hepsine verilecek ortak cevap, "Hayır" olacaktır.
Noel'in kutlanması 4 ve 5. asırların icadıdır.
O halde, Hz. İsa'nın doğum günü bilinmiyorsa, Hıristiyanlığın ilk üç asrında da Noel kutlanmamışsa,
a) Neden Noel kutlanmasına ihtiyaç duyulmuştur?
b) Neden 25 Aralık (veya doğu kiliselerine göre 6 Ocak) günü belirlenmiştir?
Putperest Roma İmparatorluğu, miladi ilk üç asır boyunca Hıristiyanlara akıl almaz işkenceler yaparak, bu dinin kendi topraklarında yayılmasına mani olmak istedi. Roma İmparatorları için, imparatorlukta iki dinin bulunması halkın bölünmesine ve devletin yıkılmasına neden olacağı için kabul edilemez bir durumdu.
Ancak tüm baskılara rağmen Hıristiyanlık Roma İmparatorluğu'nda hızla yayılmaya devam edince, bir politika değişikliği gerekli oldu ve 313 yılında yayımlanan Milano fermanıyla önce Hıristiyanlık serbest bırakıldı ve ardından 381 yılında İmparatorluğun tek resmi dini halini aldı. Bu tarihten sonra, Roma İmparatorları, yine aynı gerekçelerle, yani birbirine zıt iki dinin bulunmasını istemedikleri için, tam tersi bir politika izleyerek, putperestliği yok etmeye çalıştılar.
Bununla birlikte, halkın Hıristiyanlığa girmesi hemen gerçekleşmedi ve eski putperest uygulamalar ve ibadetler varlığını sürdürdü.
Bu uygulamalardan biri de Güneşe ibadeti içeren Mitra dininin yıl dönümü bayramıydı. Güneşe tapanlar, güneşin en az olduğu günü, başka bir deyişle, gecenin en uzun olduğu günü, güneşin doğum günü olarak ve yıllık bir bayram şeklinde kutlamaktaydılar. Antikler bu tarihi 25 Aralık olarak tespit etmişlerdir. En uzun gece, aynı zamanda, gecenin artık etkisini kaybedeceğini ve günlerin uzamaya başlayacağını, yani güneşin doğumunu ifade ediyordu.
Hıristiyanlık Roma'nın devlet dini olduktan sonra da 25 Aralıktaki bu güneş bayramı kutlanmaya devam etti; hatta Hıristiyan halk bile (zaten önceden putperest olarak uyguladıkları) bu şenliğe katılmaktaydı. Bu durum, Hıristiyan din adamlarını rahatsız etti ve bu uygulamayı sonlandırmak istediler.
Önlerinde muhtemelen iki güçlü seçenek vardı.
a) Devletin desteğini alarak bu uygulamayı yasaklayabilirlerdi. Ancak yasağın nasıl ters bir etki yaptığını en iyi, üç yüz yıl boyunca böyle bir tecrübeden geçen Hıristiyanlar biliyordu. Bu ihtimali kolayca elediler.
b) Bu uygulamayı Hıristiyanlaştırmayı, yani bir bakıma "vaftiz" etmeyi düşündüler. Böylece, eskilerin Güneş Tanrısının doğum günü olarak kutladıkları tarihi, Hıristiyanlar Tanrı Oğlu ve Tanrı olarak kabul ettikleri İsa'nın doğum gününe dönüştürdüler. Bu aşamadan sonra, aynı günde kutlanan iki uygulama arasındaki rekabette, İmparatorluğun resmi dini olan ve muhtemelen devlet desteğiyle daha coşkulu kutlanan Hıristiyan Noeli zaferle ayrıldı.
Böylece güya Mitra dinine ait bir putperest uygulama sonlandırılmış oldu; ama aslında Hıristiyanlar bir putperest uygulamayı kendi dinlerinin bir prensibimiymiş gibi kutlamaya başladılar ve ve bu putperest ibadeti ve uygulaması Hıristiyanlığı benimseyen tüm topraklara sanki Hıristiyan inancıymış gibi yayıldı.
Hz. İsa'nın ve havarilerinin yapmadığı bir uygulamayı yapan ve doğmadığı bir günde İsa'nın doğum gününü kutlayan Hıristiyanların, acaba İsa Mesih'in izinden gittikleri söylenebilir mi?
Doğru ya, onlar İsa'nın izinden giden İseviler değil ki!
Onlar kurguladıkları bir Mesih'in peşinden giden Mesihîler, yani Hıristiyanlardır (Christ-ians), değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder