Övücüleri, meddahları, şakşakçıları veya yağcıları yanımızdan uzaklaştıracakken, onları yanımızda tutarak yanlış yaptık. Övgülerle nefsimizi hoş ettik; yanlışımızı bile bir maharet ve meziyet görmeye başladık.
Halbuki, bizi övenlere toprak atmakla emrolunmuştuk. Şakşakçılar yanımıza yaklaşmaya cesaret edememeliydiler. Övülmenin cazibesine ve övünmenin hoyratlığına aldandık.
...
"Övülmeyi sevmek, insanı kör ve sağır eder. Kusurlarını görmez olur. Doğru sözleri, verilen nasihati işitmez olur."
...
Her seviyede yönetim mevkiinde olanlarımıza bakınız. Dikkatle incelerseniz, çoğunun etrafında, kendilerini pohpohlayarak yer edinmiş kifayetsiz muhterisleri fark edebilirsiniz.
...
Öz: Övücülerin övgülerine aldananlar ve doğruyu söyleyenleri değil de meddahları yanlarında tutanlar, kendilerine kargaları kılavuz edinmişlerdir ve dahi onların da âkıbetleri meçhûl değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder